Hutbe: Müminin Boş Zaman ve Tatil Ahlakı

Muhterem Müminler!

İnsan cennet için yaratılmıştır. Bu dünya ebedî olarak kalacağımız bir yer değildir, bilakis asıl yurdumuz olan cenneti kazanma zemini ve zamanıdır. Dolayısıyla bu ömrü kazanmak sonsuz cennet hayatını kazanmak, kaybetmek ise sonsuz cenneti kaybetmek demektir. Bunun için ise şu iki husus çok önemlidir: Allah’a tazim ve itaat etmek, insanlara hizmet ve merhamet etmek. İlki, Allah’a iman edip o imanın gereğini yerine getirmek ve iyi amellerle süslemektir. İnsanlara hizmet ve merhamet etmek ise yeryüzünü imar etmek, adaleti hâkim kılmak ve hidayet için çaba göstermektir.

Değerli Müslümanlar!

Bu görevler ancak zamanı değerlendirmekle yapılabilir. Zamanı değerli kılmak için ise önce zamandan hesaba çekileceğimiz gerçeğini aklımızdan çıkarmamalıyız. İşte bu konuda Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Hiçbir kul kıyamet gününde ömrünü nerede tükettiğinden, ilmiyle ne amel işlediğinden, malını nereden kazanıp nereye harcadığından, vücudunu nerede yıprattığından sorguya çekilmedikçe, o kulun iki ayağı (bastığı yerden) kıpırdayamaz.”[1] Hadîs-i şerifte sayılan bu dört şey, dünyada ve ahirette mutlu olmamızın da şifrelerini vermektedir. Yani bunlar bizim ana sorumluluk alanlarımızdır. Dolayısıyla zaman, bütün günlerimizi yaratılış maksadına göre planlayıp uygulamakla değerlendirilmiş olur. Peki ama bu planda neler olmalıdır?

Kıymetli Kardeşlerim!

Vakit planlamamızda ilme, ibadete, bedene, aileye, işe, dostlara ve tebliğe her daim zaman ayrılmalıyız. İlim; doğru, isabetli, lüzumlu ve sorumluluklarımızla ilgili olmalıdır. İbadet için vaktimizi, Allah’a kulluğumuzun ve şükrümüzün ifadesi olan namaza, oruca, infaka ayırmalıyız. Bedeni korumak için sünnete göre yemeli ve içmeli, bedenimizi hasta edecek her şeyden korunmalıyız. Nitekim hem Allah’a hem insanlara karşı görevlerimizi yerine getirebilmek için, hem de vücudumuzu nerede harcadığımızdan sorguya çekileceğimiz için korunmaya mecburuz. Aileye vakit ayırmamız ise huzura vakit ayırmamız demektir. İşe vakit ayırmamız helal rızık arama farzını yerine getirmemiz demektir. Dostlara vakit ayırmak, yardımlaşmak ve dualaşmak için bize lazımdır. Tebliğe ve nasihate vakit ayırmamız, iyiliğin hâkim, kötülüğün mahkûm olması için çalışmak ve birbirimize merhametin gereğini yerine getirmemiz içindir.

Aziz Cemaat!

Bütün bu sorumlulukların arasında İslam’da tatil yapmak elbette vardır. Bununla birlikte, tatil için vakit ayırmak istediğimizde bunu planlı yapmalıyız. Zira tatil, hiçbir şey yapmadan boş durmak değildir. Bize bizden daha şefkatli olan Allah (c.c.) “Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul! Ancak Rabbin’e yönel ve yalvar!”[2] buyurarak boş durmayı değil, dinlenmek için başka bir işe koyulmamızı salık vermektedir. Demek ki vücudumuzu bu güçte yaratmıştır.

Muhterem Müslümanlar!

O hâlde bizler zamanımızı ve sağlığımızı israf etmemeliyiz. Çünkü zamanı israf etmemiz sonsuz cennet hayatını israf etmemiz demektir. Çünkü sonsuz cenneti sonlu olan bu ömrümüzle kazanmaktayız. O yüzden zamanın kıymetini bilip kıymetli işler yapmalı, hem Allah’a karşı hem kendimize ve yakınımızdan başlayarak insanlara karşı görevlerimizi yerine getirmeliyiz. Bunun için ise hem kendimiz için hem de mümin kardeşlerimiz için ahiret yatırımı olacak faydalı eserler vermeyi dert edinmeliyiz. İşte bu konuda içinde bulunduğumuz dünyayı bize hizmetçi kılan merhametli Rabbimiz bakın ne güzel buyurmuştur: “Ey iman edenler! Rükû edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin ve hayır işleyiniz ki kurtuluşa eresiniz.”[3]

Allah ebet yolcusu olan bizleri, ömrünü Allah’a kullukta, özellikle kendimize, sorumlu olduğumuz kimselere ve diğer insanlara da hayırlı olmakta kullanarak değerlendiren akıl ve izan sahiplerinden kılsın! Âmin.

[1] Tirmizî, Kıyâmet, 1; Hadis No: 2419
[2] İnşirâh suresi, 94:7-8
[3] Hac suresi, 22:77


Hutbeyi indirmek için tıklayınız.