Hutbe: Kur’an Okumanın Anlamı

Değerli Kardeşlerim !

Önümüzdeki çarşamba gecesi, inşallah ramazan ayının 27. gecesi olarak Kadir Gecesi’dir diye umuyoruz. Biliyoruz ki Kadir Gecesi, kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’in indirilmeye başlandığı gecedir. Ve yine biliyoruz ki, ramazan ayında Cebrâil (a.s.) Peygamber Efendimiz’e Kur’an’ı tamamıyla okutmuş, Peygamberimiz de kendisine Kur’an’ı okumuştur. Şimdi soru şudur: Kur’an okunacaktır, tamam, ama onu nasıl okuyacağız? Niye okuyacağız? Kur’an bir roman gibi veya herhangi bir kitap gibi okunabilir mi?

Muhterem Müslümanlar!

Aslında bu sorular, Kur’an’ın ne olduğunu hiç bilmeyen insanların sorabileceği sorulardır. Yoksa Kur’an’ı kutsal kitap ve Allah resulünü de peygamber kabul etmiş, namaz kılan, oruç tutan, zekât veren bir Müslüman’ın böyle bir soru sorması düşünülemez. Çünkü, ilk inen Kur’an ayetlerindeki “Oku!” emrinin manası, sadece okumak değildir. Oradaki oku emrinin manası, onu anlamak ve hayata tatbik etmek üzere okumaktır. İlk inen ayetleri hatırlayalım: “Yaratan Rabbin’in adıyla oku! O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! İnsana bilmediklerini belleten, kalemle (yazmayı) öğreten Rabbin en büyük kerem sahibidir.”[1]

İşte bu ilk inen ayetlerdeki okuma emri, hem ilahî emirlerin ilmini öğrenmeyi, hem de o ilmin hayata uyarlanmasını ihtiva etmektedir.

Aziz Cemaat!

Nevvâs İbn Sem’ân (r.a.) anlatıyor: Ben Resûlullah (s.a.v.)’i şöyle derken dinledim: “Kıyamet gününde Kur’an ve dünyada o Kur’an ile amel eden Kur’an ehli mahşer yerine getirilirler. Bu sırada Kur’an’ın önünde Bakara ve Âl-i İmrân sureleri vardır. Her ikisi de kendilerini okuyanları müdafaa için birbiriyle yarışırlar.”[2]

Muhterem Müslümanlar!

Peygamber Efendimiz’in o kıyamet sahnesini anlatırken kullandığı “ya’melûne bihî” kelimeleri, meselenin can alıcı noktasıdır. Ya’melûne bihî demek, okuyup da onu hayatlarına tatbik edenler, o Kur’an’da ne diyorsa onlara göre amel yapanlar demektir.

İşte bu Kadir Gecesi’nde inen, Kadir Gecesi’nin de 1000 aydan daha hayırlı olduğunu bildiren Kur’an’ın okunması demek, onun hayata tatbik edilmesi demektir. En doğrusunu hiç şüphesiz Rabbimiz bilir. Belki de, idrak edeceğimiz Kadir Gecesi’ne bu kadar yüce bir değer veren şey, kendisini okuyup, hayatına tatbik eden her insanı kurtaracak olan bu Kur’an’ın o gecede indirilmesidir. Rabbimiz biz kullarını çok sevdiğine, kullarını affetmek, kullarına merhamet etmek için lütuflarda bulunduğuna göre, bu geceyi Kur’an ile süslemiş olabilir. Bu gecenin değerini de Kur’an ile ortaya koymuş olabilir.

Bu hususta şimdi bizlere düşen birkaç görev vardır: Birincisi, hem kendimiz hem aile efradımız, çocuklarımız ve torunlarımız, kısacası hepimiz bu Kur’an’ı okumayı öğreneceğiz. İkincisi, bu Kur’an’ı anlama gayretinde bulunacağız. Kur’an’ın ne dediğini anlatan kitapları okuyacağız, derslere katılacağız. Ve sonunda da oradaki hükümlere göre bir hayat düzenleyeceğiz. Kur’an okumanın anlamı budur.

Kadir Geceniz şimdiden mübarek olsun. Rabbim Kur’an’a göre bir hayat nasip eylesin.

 


Duyurular:

1- Ramazanı şerifin son günlerinde bulunmamız münasebetiyle Fitre ve Zekâtlarımızı hesaplayarak Teşkilatımızın emin ellerine teslim etmenizi, bu vesileyle nice mağdur ve ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmanız için bu güzel kulluk görevimizin ifası için hazırlanmış zarflarımızı alalım ve Avrupada okuyan nice öğrencilerimizin yetişmesinde önemli katkısı olan Burs çalışmalarımız için gereğini yerine getirelim.

2- Bu sene Hacca gideceklerin kayıt işlemleri için son Haftaya girmiş bulunmaktayız 25 Hazirana kadar Hilal Reisene müracaat etmenizi tavsiye ederiz.

3- izin sezonu sonrasında Kudüs bağlantılı Umre için ve ayrıca Otobüs veya Uçakla Bosna hersek seyahatine ilgi duyanların Hilal Reisene müracaat etmeleri gerekmektedir.

4- Ramazanı şerifin son on gününde imkanlar doğrultusunda unutulmaya yüz tutmuş itikâf sünnetini ihya edelim.

[1] Alak suresi, 96:1-5

[2] Müslim, Salatu’l-Misafirîn, 304; H. No: 805


Hutbeyi indirmek için tıklayınız.