Hutbe: Yardımı Rabbimizden Sabır ve Namazla Dileyelim

Muhterem Müslümanlar!
Şu bir gerçektir ki, beki de her gün canımızı sıkan, bazen de üstesinden gelmekten aciz kaldığımız problemlerle karşı karşıya kalmaktayız. Bu problemlere karşı bize direnç verecek olan ve onların üstesinden gelmek için ilk adımı attıracak olan tek şey Rabbimize yalvarmamızdır. Rabbim, bana yardım eyle, Rabbim bana sabırlar ver diye!

Peki, böyle bir durumla karşılaştığımızda o sabrı ve Allah’ın yardımını nasıl isteyeceğiz? Bu soru da önemli bir sorudur. İşte bu sorunun cevabını Rabbimiz bize şöyle vermektedir:
“Ey iman edenler! Allah’tan yardımı sabrederek ve namaz kılarak dileyin. Şüphe yok ki Allah sabredenlerle beraberdir.”[1]
Görüldüğü gibi Allah’tan yardım dilemek namaz ile ve başımıza gelenlere sabır ile mümkün olmaktadır. Eğer sabretmeyip, en azından iki rekat namaz kılmayıp Rabbimize yalvaramazsak, sabrımız taşar; bizzat kendi nefsimiz helakimiz olur. Rabbimiz en iyi yalvarabileceğimiz an ise O’nun huzuruna durup, ona itaatimizi en güzel bir şekilde gösterdiğimiz namazımızdır. Gerek farz namazlar gerekse nafileler, Allah’tan yardım dilememenin en güzel şeklidir.

Aziz Cemaatim!
Tam bir mücadele olan hayatımızda, bu mücadeleyi kazanmanın, bu mücadeledeki sıkıntılara direnebilmenin yolu sabırdır. Sabır Allah’ın yardımını celbeder. Ve sabır, Allah Rasûlünün bildirdiği şekliyle yolumuzu aydınlatan bir ışıktır. Efendimiz (s.a.v.) bu konuda şöyle buyurmuştur:
“Sabır ışıktır. Kur’an senin ya lehinde ya da aleyhinde delildir. Herkes sabahtan (pazara çıkar) nefsini satar; kimi onu âzâd edip kurtarır kimi de helâk eder. ”[2]
Efendimiz bir başka hadislerinde ise sabrı en büyük bir lütûf olarak tanımlar ve sabretmek isteyene Rabbimizin bu sabrı ihsan edeceği müjdesini verir ve şöyle buyurur:
“Kim de sabretmeye gayret ederse, Allah ona sabır verir. Hiç bir kimseye, sabırdan daha hayırlı ve büyük bir lutufta bulunulmamıştır. ”[3]

Değerli Müslümanlar!
Sabretmenin ne olduğunu hayatlarında en güzel bir şekilde gösteren insanlar Allah’ın elçileri değil midir? Adem, Nuh, İbrahim, Musa ve en son olarak da Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa nasıl sabır gösterileceğini bizlere göstermiştir. Her türlü zorluk karşısında ilk yaptıkları ellerini Rabbimize açıp, niyazda bulunmuşlar bu niyazlarını da namaz ile yapmışlardır. Böylece Onların sabırları yollarını aydınlatan ışık olmuştur.

Kıymetli Müslümanlar!
Sabırla ilgili pek çok ayet ve pek çok hadis vardır ki, bunlar arasında en müjdeleyicilerinden birisi de Zumer suresinin 10. ayetidir. İşte bu ayette Rabbimizin sabırlı olanlara müjdesi şu şekildedir: “Sabredenlerin mükâfatları hesapsız olarak ödenecektir.”[4]

Hesapsız olarak ödenecek olan ödülleri, kaçırma bedbahtlığına düşmemek için, ailemizden, komşularımızdan, işyerlerimizden başlayarak, sabır direncimizi, sabır zırhımızı kuşanalım. Zir bu Rabbimizin vaadidir.


Duyurular:

Toplu Sabah Namazları 06.11.2016 tarihinde (bu pazar) Fatih Camii ile başlayacaktır. Namazlar güneşin doğuşundan yarım saat önce kılınacaktır. Lütfen katılmaya özen gösterelim.

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “İnsanlar ezan okumanın ve namazda birinci safta bulunmanın ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, sonra bunları yapabilmek için kur’a çekmek zorunda kalsalardı kur’a çekerlerdi. Şayet camide cemaate erken yetişmenin ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, birbirleriyle yarışa girerlerdi. Eğer yatsı namazı ile sabah namazındaki fazileti bilselerdi, emekleyerek ve sürünerek de olsa bu iki namaza gelirlerdi.” Buhârî, Ezân 9, 32, Şehâdât 30; Müslim, Salât 129.


[1] Sure Bakara, 2:153
[2] Muslim, Tahâra, 1, Hadith Nr. 223
[3] Tirmizî, Birr, 130, Hadith Nr. 2024
[4] Sure Zumar, 39:10

PDF Hutbe: Yardımı Rabbimizden Sabır ve Namazla Dileyelim