Çağımızın Hastalıkları: Kumar ve Şans Oyunları
Kıymetli Müslümanlar!
İnsanlık tarihi boyunca farklı şekillerde ve isimlerde karşımıza çıkan kumar, çağımızda teknolojinin de etkisiyle daha yaygın ve erişilebilir hâle gelmiştir. Yüce dinimiz İslam, insanları her türlü kötülükten korumak için birçok uyarıda bulunmuş, kumar ve şans oyunlarını da bu kötülükler arasında açık hükümler ile haram kılmıştır. Bu yasağın hikmeti, kumarın bireyin hem maddi hem de manevi dünyasında yol açtığı büyük tahribatlardır. Rehberimiz olan yüce Kur’an-ı Kerim’de “Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar, fal okları şeytan işi iğrenç şeylerden ibarettir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.”[1] diye buyurulmaktadır. Ayetin devamında ise Allah (c.c.) “Şüphesiz şeytan içki ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?”[2] diyerek biz inananlardan bu emri tatbik ve yasağı tasdik etmemizi istemektedir.
Değerli Müminler!
Kumarın zararları sadece oynayan kişi ile sınırlı kalmaz. Kumar, kişinin psikolojik dengesini bozar ve zamanla iş hayatına zarar verir. Aile içindeki huzuru tehdit eder, bireyin çevresiyle olan bağlarını koparır. Sonuçta kişi toplum içinde itibarını kaybeder ve yalnızlaşır. Kumar gereksiz ve anlamsız düşmanlıklara yol açar, bireyi hayattan koparır. Bu tehlikeli alışkanlık, zaman israfının da en büyük sebeplerinden biridir. Hayatımızın her anını faydalı ve hayırlı işler ile değerlendirmemiz gerekirken, kumar gibi boş ve zararlı uğraşlarla heba etmek büyük bir kayıptır. Kumar oynayan kişi genellikle kazanma hırsıyla başlar ve bu hırs zamanla bir bağımlılığa dönüşür. Kazandıkça daha fazlasını kazanma arzusu, kaybettikçe de kayıplarını telafi etme isteği kişiyi kumarın girdabına sürükler. Bu girdap, kişinin sadece maddi varlıklarını değil, manevi değerlerini de yok eder. Kumar, kişiyi ibadetlerinden alıkoyar, Allah’ı anmaktan uzaklaştırır ve zamanla ruhsal çöküntüye sebep olur.
Aziz Kardeşlerim!
İstatistiklere göre yetişkinlerin %75’i hayatında en az bir kere kumar oynamıştır. Toplumun yaklaşık %38’i ise her ay düzenli olarak kumara para yatırmaktadır. Sadece Almanya’da yarım milyondan fazla kişi kumar bağımlısıdır. Bu durum, kumar salonlarının ve dijital platformların sayısındaki artışla daha da vahim hâle gelmektedir. Günümüzde kumar artık sadece fiziksel mekânlarla sınırlı kalmamakta, akıllı telefonlar ve internet sayesinde evlerimize kadar girmektedir. Sanal kumarın yaygınlaşması özellikle gençlerimizi büyük bir tehlike ile karşı karşıya bırakmaktadır.
Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim arkadaşına, ‘Gel seninle kumar oynayalım’ derse (harama ön ayak olduğu için pişman olup) derhâl sadaka versin!”[3] Peygamberimizin bu uyarısı, kumarın şakasının dahi yapılmaması gerektiğini bizlere öğretmektedir. Allah’ın helalinden verdiği rızkı, haram kıldığı ortamlarda ve eylemlerde kullanmamalıyız. Çocuklarımızın rızkını şeytani oyunlarda harcamak büyük bir vebaldir. Helal kazanç kadar, bu kazancı helal yollara harcamak da önemlidir. Kendimizi ve sevdiklerimizi, özellikle çocuklarımızı kumarın zararlarından korumak için elimizden gelen gayreti göstermeliyiz.
Değerli Kardeşlerim!
Kumarın zararlarından korunmanın en etkili yollarından biri ibadetlerimize sıkı sıkıya sarılmaktır. Özellikle namaz bizi her türlü kötülükten ve nefsimizin arzularından alıkoyar. Namaz kılan kişi, Allah’ın huzurunda olduğunu bilerek hareket eder ve haramlardan uzak durmaya çalışır. Bunun yanında, dua etmek de önemlidir. Rabbimizden bizleri her türlü kötü alışkanlıktan korumasını, kalplerimizi imanla doldurmasını dilemeliyiz.
Cenâb-ı Hak bizleri kumar ve şans oyunlarının her türlü zararından muhafaza eylesin. Ailelerimize huzur, kalplerimize iman, işlerimize bereket nasip eylesin. Amin.
[1] Mâide suresi, 5:90
[2] Mâide suresi, 5:91
[3] Buhârî, Tefsîr, (Necm) 2