Muhterem Müslümanlar!
Toplumsal hayatımız için en önemli müesseselerden biri şüphesiz camilerimizdir. Camilerimiz özel konuma sahiptirler ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’den günümüze kadar bu konumlarını hep muhafaza etmişlerdir. Camilerimizin ifa etmekte oldukları hizmetlerin yerini başka bir müessese ile doldurmak mümkün değildir. Bundan dolayı, camilerin inşası ve yaşatılması tüm Müslümanlar için olduğu gibi Avrupalı Müslümanlar için de hayati öneme sahiptir.
Aziz Cemaat!
Yüce Rabbimiz Kur’ân-ı Kerîm’de camilerin imar edilmesi görevini açıkça biz Müslümanlardan istemiş ve cami imar eden Müslümanları şöyle buyurarak övmüştür: “Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.”[1] Camilerin iki türlü imarı vardır. Birincisi, onları Allah rızası için inşa edip topluma kazandırmamız, temiz tutmamız ve yaşatmamızdır. Bunlar camilere karşı maddi görevlerimizdir. İkincisi ve daha önemlisi, camileri ziyaret edip içinde namaz kılmamız, Kur’an okuyup okutmamız; ilim tahsil etmemiz ve sosyal buluşma alanı olarak hayatımızda yer vermemizdir. Zira Efendimiz (s.a.v.) bir hadîs-i şerifinde şöyle buyurmuştur: “Müslüman bir kimse, namaz ve zikir için mescidi vatan edindiği (çokça gitmeyi alışkanlık hâline getirdiği) zaman Allah’ın onun bu hâlinden duyduğu sevinç, tıpkı gurbette adamı olan kimselerin onun yanlarına dönmesiyle (kavuşmaktan) duydukları sevinç gibidir.”[2]
Muhterem Kardeşlerim!
Peki camilerimizi bu manada imar etmemiz neden bu kadar önemlidir? Evvela Müslümanlar ve genel anlamda insanlar arasında zayıflayan manevi değer ölçülerini korumak, camilerimizde bir araya gelip onlara sahip çıkmamızla mümkündür. Zira camiler toplumun her çeşit sınıfına ait fertler olarak belirli yüksek değerler etrafında toplanmamızı sağlar. Böylece aynı değerleri dert edinenler olarak, onlara ulaşmaya çalışmak ortak ulvi gayemiz olur. Aynı zamanda bize ortak dert taşımayı ve sorunlara karşı ortak direnç geliştirme bilincini kazandırır ve ümmet bilincimizi geliştirir. Nitekim aynı işle meşgul olanlar arasında sevginin, muhabbetin ve dolayısıyla bir dayanışmanın meydana gelmesi ve korunması değişmez bir hakikattir.
Muhterem Müslümanlar!
Özellikle bulunduğumuz Avrupa ülkelerinde İslami kimliğimizin korunması, bilhassa çocuklarımızın ve gençlerimizin dinlerini öğrenmeleri camilerimizde verilen derslerle mümkün olabilir. Böylece Müslüman nesiller camiler etrafında oluşur ve serpilir. Günümüzde Avrupa başta olmak üzere Müslümanların yaşadığı tüm coğrafyalarda bilinçli ve İslam’ı en güzel şekilde temsil eden Müslümanların varlığından söz edebiliyorsak, şüphesiz camilerimizin bu fonksiyonlarını ifa etmeleri sebebiyledir. Camilerimize fedakârca yapılan destekler sayesinde, bugün binlerce çocuğumuz ve gencimiz dinlerini en doğru kaynaktan öğrenme imkânına sahiptirler.
Değerli Kardeşlerim!
Camilerimizin bu son derece önemli konumunu hatırlarımızdan çıkarmamamız için yılda bir defa yaptığımız Cami Dayanışma Günü programımız bu yıl bugün gerçekleşecektir. Bütün Müslümanlar olarak hep birlikte ortak kaderimize ve ortak geleceğimize sahip çıkma ve bu dayanışmanın verdiği huzuru yaşatma gayretinde olalım. Toplumsal huzuru önceleyen, birlikte yaşadığı insanlara saygılı ve faydalı bir neslin yetişmesi için camilerimizi desteklemeli ve yaşatmalıyız. Unutmamalıyız ki Efendimiz (s.a.v.) camiye cemaat olan, maddi ve manevi olarak destek veren her müminin, yapılan bütün hayırlı hizmetlerden nasipleneceğini, ölmüş olsa dahi sevap kazanmaya devam edeceğini müjdelemiş ve şöyle buyurmuştur: “Kim: Allah’ın rızasını talep ederek bir mescit inşa ederse, Allah ona cennette bir köşk inşa eder.”[3]
O hâlde Müslümanlar olarak, önce camilerimize üye olalım ve aidatlarımızı ödeyelim. Camilerle dayanışma anlamında yapılan yardım çalışmamıza katkıda bulunalım. Bu suretle Allah’ın övdüğü cami imar eden müminlerden olalım. Camilerimize maddi ve manevi olarak vereceğimiz desteklerimizin kendi dünya ve ahiret evlerimizin imarı olduğunu unutmayalım. Camilerimize yapacağımız her kuruş yardımın neslimizin geleceğini de inşa etmek anlamına geldiğini bilelim ve ona göre camilerimize sahip çıkalım.
Duyurular:
Yarım asra yakındır Avrupa’da ve Dünya’nın bir çok yerinde aile ve neslimizi muhafaza etme adına bir çok güzel hizmetler sunan Millî Görüş Teşkilatının, Berlin Bölge İrşad Başkanlığı ve Kadınlar Teşkilatı tarafından müştereken organize edilen “Aile Sempozyumu” 7 Nisan Cumartesi (yarın) saat 14:30 da Kottbusser Damm 75 10967 Berlin adresinde bulunan Bölge salonunda gerçekleşecektir.
Sahasında uzman iki değerli hatip Sayın Mehmet Gedik ve Sebahattin Uçar beylerin konuşmacı olarak katılacağı bu önemli programımıza kadın-erkek tüm cemaatimizi aile boyu davet ediyoruz.
[1] Tevbe suresi, 9:18
[2] İbn Mâce, Sünen, 3/23, H. No: 792
[3] Buhârî, Salât 65; Müslim, Mesâcid 25, 533; Tirmizî, Salât 237, 318.