İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Bekir Altaş 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü münasebetiyle bir açıklama yaptı. “Avrupa’nın mülteci politikası utanç vericidir. Bu politikanın bizim insaniyet anlayışımızla bağdaşır bir yanı yoktur.” diyen Altaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Korunma ihtiyacı içerisindeki insanların iltica hakkı maalesef yalnızca kâğıt üzerinde mevcuttur. Akdeniz üzerinden Avrupa’ya varan ölüm yolculuğunu ancak az sayıda insan göze alabilmektedir. Yasal yollardan buraya ulaşmak mümkün olmadığı için büyük çoğunluk eli kolu bağlı şekilde beklemektedir. İnsanların birçoğu bu zorlu yolculuğu kaldırabilecek maddi ve fiziki güce sahip değildir. Yani ayıklama işlemi köken ülkede başlamakta, güçsüzler geride kalmaktadır.
Avrupa’ya ulaşabilen azınlık kesim ise yıllar boyunca iltica sürecinin tamamlanmasını beklemektedir. İnsanlar bu süreç içerisinde ailelerinden ayrı yaşamak zorunda kalmakta, iş bulup çalışamamakta, topluma herhangi bir şekilde katılım sağlayamamaktadırlar.
Bugünlerde AB politikacıları Avrupa’yı iltica karşısında nasıl daha da izole edebileceklerinin hesabını yapmakla meşguldür. Acil yardıma muhtaç insanları hiçe sayan bu utanç verici politikanın, insaniyetle ve sorumluluk duygusuyla bağdaşır bir yanı yoktur. Biz bu politikayı asla benimsemedik ve benimsemeyeceğiz. Bilhassa da savaşın hüküm sürdüğü coğrafyalarda silahların Avrupa’dan temin ediliyor olması, yani bir de bu iltica eden insanlar üzerinden para kazanılıyor olması sebebiyle biz bu politikayı benimsemeyeceğiz. Bu düzen böyle devam edemez.
Bu insaniyetten uzak ve kâr odaklı politikadan bir an önce dönülmelidir. Avrupa’nın yapması gereken, dünya üzerinde fakirliğin ve istikrarsızlığın hüküm sürdüğü coğrafyalarda fakirlikle mücadele etmek, insanlara barış içerisinde ve onurlu bir yaşam sunma adına çabalamaktır. Başka ülkelere iltica etmek isteyen insanlar sınırları geçemesinler diye netameli rejimlere para akıtmak yerine altyapı çalışmalarına yatırım yapılmalı, adil ticari faaliyetler gerçekleştirilmelidir.
İnsanların bir kısmının bir yanda aşırı lüks içerisinde yaşadığı, diğer bir kısmının öte yanda açlıktan öldüğü bir dünya düzeni istemiyoruz. Bir yanda insanlar geleceğe umutla bakarken öte yandaki insanların umutlarını çalan bu politikayı reddediyoruz. Bizim insaniyet anlayışımız bu değil.”